Çocukların hayallerini çiğnemeyelim...
Videoyu izlemek için fotoğrafa tıklayın
Etkileyici ve esprili stiliyle Sir Ken Robinson, 2006 yılında yaptığı efsane konuşmasının devamını
getiriyor, standardize okullardan, çocukların doğal yeteneklerinin gelişebileceği ortamlar yaratarak, kişiselleştirilmiş eğitime radikal bir geçiş savunuyor (o konuşmayı dinlemek için buraya tıklayın)
Robinson diyor ki;
- Bir çok insan görüyorum; işini sevmiyor, öylesine akıntıya kapılmış gibi yaşıyor ve haftasonunun
gelmesini bekliyor.
- Çok daha az insan görüyorum; işi ile bütünleşmiş ve kendisini ona adamış. İşini kendisini
gerçekleştiren en önemli amaç olarak yaşayan…
Birinci gruptakiler yeteneklerini, sevdikleri alanları bulamayanlar…
Dünyayının önündeki olası iki büyük kriz;
Al Gore 4 yıl önce büyük çevre krizine, doğal kaynaklarımızı yok edişimize dair çok çarpıcı biçimde
dikkat çekmişti. Ben de ikinci bir krizin daha bizi beklediğini bildiriyorum. Yetenek krizi… Yetenek yüzeyde görülebilen, ortalıkta apaçık duran bir şey değildir. Keşfedilmesi ve işlenerek yararlı hale getirilmesi gerekir. Doğal kaynaktır ve ortaya çıkması, kullanılır becerilere dönüşmesi, geliştirilmesi, çoğalması için uygun koşulların oluşturulması gerekir. Bu da ancak eğitimle mümkündür. Oysa neredeyse tüm geleneksel eğitim sistemleri bunun ta tersini, yeteneği, yaratıcılığı öldürmeyi
hedeflemiş gibidir. Ve dünyanın her yerinde eğitim reformları yapılmaya çalışılmaktadır.
Ki bu yetmez! Reformla olmaz. Çünkü problem, olanı düzeltmeye çalışmaktan çok daha
ötededir. Devrim yapmak, yepyeni yöntemler bulmak, öğrenme sistemlerini bambaşka bir şeylere
dönüştürmek gerekir.
Robinson bu noktada 1862 de Abraham Lincoln’ün bir söyleminden alıntı yapıyor;
"Geçmişin dogmaları, fırtınalı bugün için yetersizdir. Bir durum, şartlar zorlaştıkça aşılması güç hale gelebilir. O zaman biz de zorlukların üstüne tırmanarak durumu aşmalıyız. Zorlıklardan kaçarak değil, onları kullanarak ilerlemeliyiz. Davamız yeni, demek ki yeni düşüncelerimiz olmalı. Ve eylemlerimiz de yeni olmalı. Kendimizi azad etmeliyiz (serbest bırakmalıyız), ülkemizi ancak bu şekilde kurtarabiliriz".
Robinson’un konuşmasından notlar;
- Bugünün sistemleri geçmişin ihtiyaç ve koşullarıyla olştuğu için bu günü çözmez, bizi tutsak eder.
Bundan kurtulmalıyız.
- Salonda kaç kişi 25 yaşın üstünde? (herkes el kaldırır)
- Salonda kimlerin kol saati var? (herkes el kaldırır)
- Bu yaptığımı 25 yaş altı gençlerle dolu bir salonda yaptığımda kimse el kaldırmıyor, çünkü saat
takmıyorlar, takmaya gerek duymuyorlar.
- Gençler kol saatini “tek fonksiyonlu, anlamsız bir cihaz olarak görüyorlar ve haklılar. Taşıdıkları her elektronik cihaz saati zaten diğer bütün şeylerin yanında gösteriyor.
- 25 yaş üstü olanlar ise saati kol saatinden öğrenmek geektiği fikrine, alışkanlığına tutsak oldukları için hala saat takıyorlar.
- İyi bir işe sahip olmak için üniversiteye gitmek zorunda olduğumuz takıntısı da bunun gibi bir şey.
- Üniversiteler, mevcut eğitim sistemleri fast food gibi standarttır ve sağlığımızı bozar. Oysa herkesin bünyesine göre beslenmesi, kişisel beslenme programı olması gerekir. Öğrenmenin de öyle…
- İtfaiyeci olmak istediği için aşağılanan ve sonra o hocasının hayatını kurtaran gencin hikayesi müthiş.
Özetle şu anda geçerli olan eğitim sistemleri çizgiseldir, doğrusaldır ve insanların sisteme göre
güdülenmesine ve şekillendirilmesine dönüktür. Terk edilmelidir... >>> Video
Artık organik gelişime ve tarım çağı prensiplerine geçmemiz gerekir...
İnsanın içindeki cevheri, yeteneği, hayalleri çıkaracak, büyütecek koşulları oluşturmalıyız.
Eskiyi yamalarla onarmaya çalışarak bir yere varamayız. Devrim yapmak şart. Oysa bunları yapacağımıza işi iyice abarttık ve iyi bir ana okuluna gitmek için 3 yaşındaki çocukları bile mülakaatlara sokmaya başladık! Sözlerini şöyle noktalıyor; "Çocuklar her gün hayallerini ayaklarımızın altına seriyorlar, onları çiğnememeliyiz…"
En beğendiğim laflarından bir diğeri de; Bir toplumda ne kadar değişik ve çeşitli “yetenek” olduğu önemlidir, kritiktir. Ne kadar “yapabilen” olduğu değil…
Sonuç; Robinson, geleceğin iki önemli potansiyel krizi olduğunu söylüyor; Çevre ve Becerikli İnsan. %1000 katılıyorum…
Bu konuşmanın animasyonla anlatılmış hali > Tıklayın
******************
******************
Ufuk Tarhan'ın “Yarının İşini Yarına Bırakma” kitabı için > https://yarininisiniyarinabirakma.com/
Ufuk Tarhan'ın “T-İnsan” kitabı için > https://www.t-insan.com
Bireysel Antrenörlük almak için > Buraya tıklayınız
Hizmetlerimiz & Eğitim & Seminerlerimiz
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini buradan takip edebilirsiniz.
