Sektörlerin, yaşam alanlarının ve işin geleceği üzerine Fütürist Ufuk Tarhan ile bir söyleşi...​
Ufuk Tarhan’ın sosyal medya, blog, kitap, vb. linkleri:  https://taplink.cc/futuristufuk

Sektörlerin, yaşam alanlarının ve işin geleceği üzerine Fütürist Ufuk Tarhan ile bir söyleşi...​



1-Teknoloji büyük bir hızla ilerliyor. Giyilebilir teknolojiler, endüstriyel tasarım, nanoteknoloji, sanal gerçeklik vs gibi faktörlerin de etkisiyle gelecekte özellikle hangi sektörlerde farklı bir dönüşüm olacağına inanıyorsunuz? Bu dönüşümden kastımız, insan odaklı sistemlerin artık insanlar olmadan çalışmaya devam etmesi yönünde. Yani gelecekte hangi sektörler iş alanı olarak bireylere ihtiyaç duymadan ilerleyecek? Ve sizce bu dönüşümü özellikle hangi şartlar, oluşumlar ve süreçler tetikleyecek?

Dönüşümün tetikleyicileri;
 
En başta ve asıl tetikleyiciler; nano ve genetik teknolojilerdeki gelişmeler olacak. Bunlar; dijitalleşme, sanallaşma, robotlaşma, yenilenebilir enerji alanlarında müthiş gelişmeleri doğuracak. Sonuçta da mobil cihazlar, giyilebilir teknolojiler, nesnelerin interneti, holografik sistemler, arttırılmış ve sanal gerçeklik, yapay zekâ, 3D teknolojileri, QR kodlama, bulut bilişimi, büyük veri tüm sektörlerde; iş, eğitim, sağlık, beslenme, barınma, ulaşım, eğlence gibi bütün temel yaşamsal alanlarda ve bunlarla ilgili tüm faaliyetlerde devrimsel dönüşümler yaratacak. Bunların işaretlerini almaya, etkilerini yaşamaya da başladık zaten.   
 
En fazla değişecek, değişmesi gereken ana ve temel alan “iletişim, eğitim” olacak ve olmalı…
 
İnsanlar kendi kendine öğrenecek. Otodidakt öğrenme yöntemi yeniden yükselişe geçecek ve esas olacak. Bilgiye erişim, bilginin paylaşımı sınırsızlaştığı, zamandan, yerden, kişiden, araçtan vb. bağımsız hale geldiği için öğrenme ihtiyacı teknoloji vasıtası ile rahatlıkla giderilebilecek. Okul, sınıf, öğretmen, eğitim, ders, içerik, sınav, bölümler, meslekler vb. gibi günümüzün temel belirleyicileri farklı şekillerde gelişecek, dönüşecek.
 
Hatta ileri aşamalarda Matrix filminde görüp de çok özendiğimiz “beyne bilgi, beceri yükleme/load” hadisesinin de bu yüzyıl içinde mümkün olabileceğini düşünüyorum.
 
Diyelim ki temel ya da ileri seviyede matematik, geometri, coğrafya, tarih, dil bilgisi vb. (her şey, her seviyede olabilir) öğrenilmesi gerekiyor. Bunu bir robot ya da program, gayet rahatlıkla; yaşa, bilgi derecesine, konu seçeneklerine göre, dünyanın her yerinden her yerine, istenildiği anda, hem de çok eğlenceli ulaştırabilecek.
 
Ya da kurumsal bir iletişim, satış becerileri, pazarlama, mühendislik, kodlama, grafik tasarım, ameliyat, göz muayenesi, plan, proje yapmak vb. gibi binlerce, milyonlarca konudaki eğitimi üstelik de kişilerle interaktif iletişime girebilen ve her şeyi üç boyutlu, holografik gösterebilen, denetebilen bir robot ya da bir öğreten bot verebilecek.
 
İnsanlar da robotun, yapay zekânın vb. yetmediği yerde anında dünyanın herhangi bir yerindeki sahici, insan öğretmene, akrana, daha çok bilene danışabilecek. Veya tam tersini yapabilecek. İnsanın yetmediği yerde de robota ulaşabilecek. Bu dersleri öğreten Robot/Holografik bir sistemden veya sahici insan olan bir öğretmenden yer, zaman, dil bağımsız olarak eğitim alaınabilecek.
 
Neyi öğrenmek istiyorsak,  öğrenme kapasitemize uygun tempoda ders alıp, sınava girebileceğiz. Denemeler yapıp,  yine internet üzerinden aktif iletişimle grup sinerjisinden yararlanabileceğiz. Ortak akıl ve araçlarla, her disiplinde, her konuda eğitim alabileceğiz ve tabii ki verebileceğiz. Bildiğimiz, deneyimli olduğumuz konularda danışman, hizmet sunan olabileceğiz.
 
MOOC’lar (Massive Open Online Courses”, tercümesi “Kitlesel Açık Online Kurslar) temel öğrenme, gelişme kaynakları olurken, Diplomaların yanına dijital rozetler (digital badge) eklenecek. Bir öğretmen aynı anda binlerce kişiye online eğitim veriyor olabilecek. Ya da bir doktor binlerce kilometre öteden ameliyata hem de orada imiş gibi katılabilecek. Bir mühendis, teknisyen makina onarabilecek. Tonlarca ağırlıktaki inşaat makinasını kullanabilecek.

Bu durumda okullar, sınıflar insan insana bir araya gelme, sosyalleşme merkezlerine dönüşecek. Kısacası herkes sınırsızca hem öğretmen, hem öğrenen hem de içerik tasarımcısı ve küratörü olacak.  

İnsanlar işleri robotlara terk etmeyecek, ancak onlarla birlikte ve farklı biçimde iş yapacaklar...


Her alanda Robot/Holo-Öğretmen, Robot/Holo-Doktor, Robot/Holo-Mühendis, Robot/Holo-Mimar, Robot/Holo-Satıcı, Robot/Holo-Patron, Robot/Holo-Asistan, Robot/Holo-Güvenlikçi, Robot/Holo-Şarkıcı  vb. olacak ancak otonom sistemlerle insanlar iç içe çalışacak, yaşayacak. 2045-2050  lerde Singularity (Tekillik) dönemine (insanların içinde teknolojinin, robotların/şeylerin içinde de insanların olduğu yepyeni türlerin oluştuğu aşama) geçilecek.
 

2- Bu sektörleri kategorize ederek tek tek açıklar mısınız?
Örneğin sürücüsüz otomobil çalışmaları nedeniyle sigortacılık sektörü nasıl etkilenecek? Sağlık sektöründe robotik cerrahinin gelişmesi nedeniyle tıp alanında ne gibi değişiklikler olacak? Üretim odaklı sektörlerde insanların yerini robotların alması süreci üretim bantlarını ve bu alanda hizmet veren çalışanların geleceklerini nasıl etkileyecek?

 
Konu çok geniş, sınırsız. Uçsuz bucaksız. O yüzden iş, eğitim, sağlık, beslenme, barınma, ulaşım, eğlence gibi temel alanlarla çerçeveleyip,  açmak isterim;
 
İş:
Tekrarlanan, insan bulunmasını gerektiren rutin işlerin tamamını (hizmet ya da üretim fark etmez, tüm alanlarda) robotlar, hologramlar, iş zekâsı alacak. Hala ofislerde çalışabilecek az sayıda çok üstün yetkinliklerdeki insanlar “veri madencisi ve veri analistine” dönüşecekler. CEO’lar ve yöneticiler ise ileri seviyede teknolojistler, veri yorumlayabilen, robot ve iş zekâsı tasarımcıları olacaklar. Çünkü standart işler için çalıştırdıkları kişilerin yerini robotlar, hologramlar, iş zekâsı alacak. Almak zorunda kalacak. Yoksa hem kendileri hem de yönettikleri işler rekabet edemeyecekler, yok olacaklar. Ve bu durumda da yeni nesil liderlerin onları programlayacak “algoritmaları, kodları oluşturabilen” inovatif beyinler olması, bu tür “insan/robot” karışık ekipler oluşturmaları önem kazanacak.
 
Sağlık:
Geleceğin tıp, sağlık, güzellik alanında çalışacaklar; uzaktan ve yerinde kullanılabilen ultra gelişmiş görüntüleme sistemleri, nano,  genetik ve robotik/holografik/virtual reality teknolojilerle her türlü muayene, tahlil, teşhis, tedavi, ameliyat, müdahale vb. yapılabilecek. Gen tedavisi ile pek çok hastalık, araz doğumdan önce dahi tedavi edilecek veya olması önlenecek. 3D baskı teknolojileri ile vücuttaki tüm organlar canlı organizmalarla basılabilir, genetik müdahalelerle üretilebilir, onarılabilir hale gelecek.
 
Giyilebilir, takılabilir, gömülebilir, yutulabilir vb. teknolojilerle vücut ve duygu durumu verilerimizi anında kendimiz gözleyebilecek, yeniden programlayabileceğiz. Hatta bu veriler eş zamanlı olarak uzaktaki robot ya da insan doktorumuza, uzmanımıza, danışmanımıza vb. de gideceğinden aksaklıklar, hastalıklar önceden teşhis edilebilecek. İnsan ömrü uzayacak ve hatta belki de bugün nasıl 100 yaşını aşkın ömürden bahsedebiliyorsak, 2050’lerde “ölümsüzlükten” bahsedebileceğiz.
 
Beslenme:
Genetik ve biyo teknolojilerdeki gelişmelerle çok daha sağlıklı, akılcı ve kolay besleneceğiz. Laboratuvarlarda, dikey çiftliklerde ürettiğimiz et ve bitkilerle hem ekolojik sorunlar yaratmadan hem de sağlığımızı bozmadan beslenebileceğiz. Yediğimiz, içtiğimiz şeylerde vücudumuzun hücresel yapısını, kimyasallarını, hormonlarını bozan zararlı katkı maddelerinin yerini tamamen yararlı, iyileştirici, koruyucu ve gerekli olan karışımlar alacak. İlaç ve gıda sektörü iç içe geçecek.
 
3D üretim teknolojileri ile tat, renk, şekil vb. konusunda çok daha yaratıcı, yeni meyve, sebze, et ürünü vb. yapabileceğiz. Pişirmenin yerini mutfağımızdaki 3D kompakt üretim sistemleri, mini fabrikacıklar alacak. Hazır, pişirmeye ramak kalmış ürünler sayesinde gıda, yemek, beslenme, hızlı tüketim, restoran, ağırlama (HORECA) sektörlerinde bambaşka gelişmeler yaşanacak.  Kendin pişir kendin ye, fastfood vb. “şimdi bas, hemen ye!” gibi şeyler alacak. 
 
Barınma: Tabii ki akıllı evlerde, akıllı eşyalarla, robot ve hologram hizmetlilerle yaşayacağız. Daha küçük, çok fonksiyonlu, kompakt, son derece sade ve yalın yaşamsal alanlar yetecek. Isınma, soğutma, aydınlatma, güvenlik, beslenme, eğlence vb. ihtiyaçlarımızı öğrenmiş evlerimiz ve eşyalarımızla, robot/hologram asistanlarımızla iç içe yaşamlar süreceğiz. Duvarlarımızdan, dolaplarımızdan, ışıklarımızdan, giysilerimizden akıl fışkıracak!



Eve geldiğimizi üzerimizdeki ya da arabamızdaki cihazdan öğrenen kahve makinamız kahvemizi hazırlarken, multimedya sistemimiz en sevdiğimiz melodileri ya da filmleri hazır edecek. Belki de buzdolabımız ve robot-hizmetçimiz sevinçli bir haberi gün boyu aldığımız tebrik mesajlarından algılayıp, şampanyayı soğutmaya başlayacak, 3D üretim cihazımız keyifli aperatifleri servise hazır edecek.
 
Bu arada deniz ve toprak altında, hatta uzay araçlarında, kolonilerinde yaşam da geleceğin barınma konusundaki önemli gelişim alanlarından biri olacak.
 
Ofislerimizde de benzer gelişmeler olacak. Onlar da hiper akıllı ve becerikli teknolojilerle, asistanlarla, güvenlikçilerle donanacak. Masalar, ekranlar, cihazlar ortak kullanılacak. Bolca akıllı cam ve ortalarda dolanan hizmetli robotlar olacak. Her şey bizi tanıyacağı için ortam tercihlerimize göre şekillenecek. Ofise geldiğimizi bilen ve ona göre masamızı, duvarımızı bize göre renklendiren, değiştiren, gelmesek de oradaymışız gibi toplantılara katılmamızı sağlayan iş yerlerimiz olacak.
 
Ulaşım:
Otomobillerimiz, toplu taşıma araçları, inşaat, iş makinaları vb. her şey ama her şey akıllı cihazlarla, akıllı yüzeylerle donanacak. İş zekâsı uygulamaları ve şeylerin interneti sayesinde ulaşım araçları bir anlamda uygun verileri toplayan ve onlara göre ulaşımı sağlayan daha güvenli, verimli robotlara dönüşecekler. Yanı sıra drone’larla, havadan, denizaltından giden yepyeni türlerle, robotlarla iç içe halledeceğiz ulaşım ihtiyaçlarımızı. İnsansız araçlar sadece şehirlerde, uzun yolda değil, hemen her alanda hizmet görecek şekilde gelişecekler. Bunların gelişmesi yön belirleme ve ölçüm sistemlerinin gelişmesine çok bağlı olduğundan navigasyon teknolojisi ulaşım sektörünün geleceğinde önemli rol oynayacaklar.

Eğlence:
Buraya kadar verilen örneklerden eğlence, yarışma, film, televizyon, oyun, tatil, seyahat vb. gibi alanlarda da nelerin olabileceğini kestirmek çok zor değil aslında. Popüler deyişle “skye is the limit” gibi bir durum söz konusu.

 
 
Özellikle hologram ve virtual reality ve tercüme teknolojileri sayesinde istediğimiz sanatçıları, programları evimizde, burnumuzun dibinde izleyebileceğiz. Dünyanın herhangi bir yerinde üç boyutlu gezinebilecek, başka insanlarla bir araya gelebileceğiz, eğlenebileceğiz. Ya da ölmüş, kaybettiğimiz değerli insanların holografik canlandırmaları ile bugünkü zaman içinde buluşabileceğiz. İstediğimiz dizinin, filmin, konserin içine kendimizi de monte edebileceğiz. Dilediğimiz yerdeki insanlarla yarışabilecek, gezebilecek, ortam paylaşabileceğiz. Belki de teknolojilerin en ve ilk gelişeceği kullanılacağı yer “eğlence” sektörlerinde olacak.
 
Yukarıdaki alanlarda “askeriye-savaş” eksik, biliyorum. Kasten de öyle bırakıyorum.

Çünkü zaten ve maalesef çoğunlukla birçok teknoloji esasen savaş-savunma sanayii tarafından geliştiriliyor ve yayılıyor. Buna, militarizme karşıyım. O yüzden bu alandaki gelecek uzgörülerini yapabiliyor ama paylaşmak ve altını çizmek istemiyorum, çünkü moralim bozuluyorL
 
3- Bu alanlarda faaliyet gösteren çalışanlar, yakın gelecekte kendilerinin yerini alacak robot ya da teknolojik gelişmeler ışığında sizce ne gibi önlemler almalı? Kendilerini hangi konularda geliştirmeliler ki, bu dönüşüm onları minimum derecede etkilesin?
 

İnsanların her şeyden önce, fütürist bakış açısına sahip olmaları gerekiyor. Gelecekte neler olabileceğine, neler olsun istendiğine dair algısı, fikri, farkındalığı olmayanların neye göre, neden değişmeleri gerektiğini anlamaları zor…
 
Ondan sonra da şu anda ne yapıyorlarsa yapsınlar, ilk önce hangi konuya, alana merakları, sevgileri hatta tutkuları var ise onu belirlemeleri gerekiyor. Sevdiğimiz konuya odaklanmamız her zaman önemliydi ancak bundan sonra daha da önemli olacak. Çünkü herkesin yeni gelişmelere göre çok fazla yeni şey öğrenmesi, bildiklerini, öğrendiklerini sürekli geliştirmesi (update etmesi), ileri taşıması gerekecek.
 
Yani yapılacaklar listesinin başına fütürist/gelecekçi bakabilmeyi, odaklanmayı ve disiplini, çalışkanlığı koymalıyız. Bunu özellikle belirtiyorum, zira pek çok kişide teknoloji geliştikçe bizim daha az çalışmamız gerekecekmiş gibi bir yanılgı oluştuğunu fark ediyorum.  Oysa tam tersine bir gelişme olacak. Yeni sistemler, düzenler kuruluncaya kadar insanlar çok ama çok daha fazla çalışacak, zorlanacak.
 
Ve tabii ki hemen ardına yukarıdaki yanıtlarımda özetlediğim alanlar öncelikli olmak üzere, teknolojik bilgi ve kullanma seviyesini mümkün olan en yüksek seviyeye çıkarmak gereğini koyacağım. Bunun da dijitalleşme ile başlaması ve sürdürülmesi şart diyeceğim.
 
Hepsini çerçeveleyen temel belirleyici ise sorgulayan, meraklı, daha iyi bir gelecek arayışında olan, paylaşımcı, saygılı, şefkatli, duyarlı insan olmak olacak. Rekabetçi, hırslı, kıtlık korkusundaki insan davranışları yerini paylaşımcı, bolluk ekonomisine göre düşünen yeni nesil insanlık yaklaşımları alacak. Şu anda bunun tam tersi durumlar yaşıyor olmamız, aman kimseyi yanıltmasın! Gidişat bahsettiğim doğrultuda. Tersinde zaten herhangi bir gelecekten söz etmek olası değil…  Dünyayı çok kolayca yok etmek için daha şimdiden tüm donanıma sahibiz…

Tek yol sürdürülebilir geleceğe odaklanmak…

 

4- Sizce insan odaklı çalışma zincirinden, tamamen programlanmış mekanik bir sisteme geçildiğinde iş dünyasında özellikle hangi konularda farklı bir dönüşüm yaşanacak? (Hataların azalması, hızın artması, üretim kalitesinin yükselmesi gibi avantajların yanı sıra dezavantaj olarak düşündüğünüz yanlardan da bahsederseniz çok sevinirim)
 
Kuşkusuz verimlilik müthiş artacak. Yenilenebilir enerji ile maliyetler sıfırlanacak. Kıt kaynakları yönetmeye çalışan kurguların, tam tersine “bolluk” için yeniden tasarlanması gerekecek. Düşen maliyetler, fiyatlar ve ücretler epey sarsıcı çalkantılara neden olacak. Çok daha az sayıda insan, bugünkü “iş” denilen şeyleri yapıyor olacak. Çalışma saatleri kısalacak. Daha fazla boş zaman kalacak. Yaşamak için ille de herkesin bir işi olması gerekmeyecek. Bütün bunlar bugüne kadar tüm hücrelerimize kazınmış “yaşam ve iş” ezberlerinin baştan aşağı değişmesini gerekli kılacak. Ve bence en ama en fazla zorlanacağımız, halen de zorlanmaya başladığımız konu kesinlikle “paradigma değişikliği” yaşamak konusunda olacak.
 
Para kazanmak için yaptığımız bir sürü şeyi robotların yapması, bizlerin de hiç bilmediğimiz yepyeni şeyleri iş diye yapacak olmamız içimize sindirmekte en fazla zorlanacağımız konu olacak. Kuşkusuz bunu çözeceğiz ama epey türbülans atlattıktan sonra…
 
5- Sizce yakın gelecekte hangi sektörler tehlike altında?
 
Aslında geleceğin isterlerini anlayamayan ve uyumlanamayan her sektör tehdit altında, ancak net bir cevap vermek gerekirse;
 

  • Ürün/malzeme elleçlemesi gerektiren her türlü iş,
  • Beyaz yakalıların data/bilgi girişi/elleçlemesi yaptığı rutin, tekrarlanan işler,
  • İnsanların fiziksel olarak bulunmasını gerektiren pek çok iş yok olacak!
 
Somut örnekler: Finans, lojistik, taşımacılık, hızlı tüketim, fast food, perakende satış/hizmet noktalarındaki görevliler, çağrı merkezleri, müşteri destek noktaları, medya çalışanları, inşaat, maden işçileri,  sağlık merkezlerindeki alt ve ara kademedeki personel, teknisyenler vb. Temel dal öğretmenleri, planlamacılar, istatistikçiler, vb.
 
6-Sağlık, sigorta, turizm-otelcilik, perakende sektörü, FMCG, fast food, bankacılık, lojistik ve elleçlenen işler gibi kategoriler bakımından sizce kaç yıl içinde bireylere daha az ihtiyaç duyulacak? Bu alanlarda artık tamamen insansız çalışma sistemine geçen marka ya da şirketler var mı dünyada? Örnekler var mı?
 
10-15-30 yıl içinde kademeli olarak ve hızlanarak pek çok işi insanlardan robotlara devretmiş oluruz demek fazla hayalperestlik olmaz.
 
Dünyadaki en çarpıcı örneklerden biri Apple’ın Çinli üreticisi Foxconn Son olarak 60.000 işçisini robotlarla değiştirdi. Hedefi 1 milyon. Yıllardır bunu deklare ediyor.
 
Bir diğer örnek de Amazon’un Warehouse Robot’ları Robot gibi çalışan ve intihar oranları yüksek olan depo ve teslimat görevlilerini hızla robotlarla değiştiriyor. 

  

Nescafe satış noktalarında


 
7- Sizce değişen dünyada, 2050 dünyasının en popüler iş kolları ve meslekleri neler olacak?
 
  • İnsan, Hayvan ve Bitki Genetik, DNA ve Beyin Programlayıcıları
  • Organ, Canlı Üreticileri ve Onarıcıları
  • Hafıza Hizmet Merkezleri
  • Bilişsel Programlama Merkezleri
  • Uzay Taşımacıları, Seyahat Şirketleri
  • Uzay Madencileri
  • Uzay Koloni İnşaatçıları, Tasarımcıları
  • Yenilenebilir Enerji Şirketleri
  • Beslenme Programlayıcıları
  • Sanal Turizm Şirketleri
  • Her türlü Sanal, Genetik Tasarımcılık

 
8- Eklemek istedikleriniz.
 
Gelecek Güzel Gelecek

******************

Daha iyi bir gelecek için hizmetlerimiz hakkında bilgilenmek, 
Seminer-Workshop-Moderasyon-İçerik-Etkinlik Kurgusu vb. talepleri için görüşmek, 
Özel-özgün çalışmalarla işinize, hayatınıza dair iyileştirmeler yapmak üzere
 Antrenörlük almak 
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;

Başvuru ve sorularınız için lütfen > burayı tıklayınız

Hizmetlerimiz & Eğitim &  Seminerlerimiz     I     M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)

Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini  Twitter ve Facebook dan takip edebilirsiniz.