Otodidakt (Autodidact) Çağ - Kendi Kendine Öğrenme Çağı
Ufuk Tarhan’ın sosyal medya, blog, kitap, vb. linkleri:  https://taplink.cc/futuristufuk

Otodidakt; kendi kendinin öğretmeni, Otoditaktizm; kendi kendine öğrenme...

Latince,  Auto = Kendi  ve  Didaktikos  = Öğretim  kelimelerinden  türemiş. Düşünerek, derinleşerek, hazmederek  odaklı  öğrenme  şekli.  Herhangi  bir okula,  eğitim  sistemine  bağlı  olmaksızın  kendi başına yapılan düşünmelerle, araştırmalarla, tartışmalarla, çalışmalarla öğrenme hali...

Otodidaktlar  çok  ama  çok düşünerek,  kütüphanelerde, web sitelerinde  araştırmalar,  tasarımlar,
deneyler, egzersizler vb. yaparak belirli bir  konuda, alanda  çok derinleşiyorlar.  Geliştirdikleri  bilgi
ve deneyimi klasik, sınırlı eğitim sürelerinde ve yapılarında edinmek mümkün olmadığı için okuldan, arkadaşlarından, kardeşlerinden, uzmanlardan, mentorlardan öğreniyorlar, rehberlik alıyorlar.

Her  yerden,  her  kaynaktan  bilgi  emiyorlar,  süzüyorlar,  evirip,  çeviriyorlar.  Kendilerini  belirli bir sisteme  bağlı  olmak  zorunda  hissetmiyorlar.  Hissetseler de  oralarda  tatmin  olmuyorlar. Onları bilinenler değil, bilinmeyenler, daha ne olabilir‟ler, ya olursa‟lar çekiyor...


Tek kitlendikleri şey hakkında sınırsız  bilgi edinmek  istedikleri  konu  alan  oluyor.  Ötesi  onları pek ilgilendirmiyor...  Kısacası  öğrenme tutkuları hiç bir engel tanımıyor, mazeret kabul etmiyor... 
Ve  kabullendiğimiz  doğruların  aksine,  pek  çok  içeriği  aslında  bu  otodidakt  profiler  geliştiriyor, zenginleştiriyor. Çünkü onlar yayınlar, yapıyor, itirazlar ediyor, yorumlar yazıyor  ve  sürekli  çomak sokuyor;  gelişimi  zorluyorlar...  

Otodidaktizm  ilk kez  1160‟larda Endülüs‟lü  filozof Abu Baker Ibn Tufayl‟in  felsefi  romanı Hayy‟de bahsedilmiş.  Marakeş´li vahşi bir  çocuğun  kendi  kendine  çeşitli ,aletler geliştirerek doğayla mücadelesinin anlatıldığı hikayede “insanı geliştiren toplum ya da onun sözleşmeleri değil, kendisidir” vurgusu  dikkat çekiyor.  Odak  noktadaki  yaklaşım; “insan  en  yalın bilgidir” oluyor.

Tarihten bilinen en önemli otodidaktlardan biri
Leonardo da Vinci. Benim yakından tanıdığım iki üç
örnek;
Jacque Fresco ve Dr. Sadeg Faris.  Her ikisi de sistemli  eğitimden  geçmemiş ancak en bilinen üniversitelerde dersler vermiş, ödüller, patentler almış dahi denen bilim insanları. 21. Yüzyılın en meşhur otodidakt‟larından bir de mimar Tadao Ando.

Eminim şimdi düşününce sizler de pek çok otodidakt isim bulacak hatta kendinizin de bir otodidakt
olduğuna hükmedeceksiniz... Ki eminim doğrudur... İçinde bulunduğumuz çağ otodidaktizmi
kolaylaştırıyor, teşvik ediyor ve klasik öğrenme yollarını takviye ediyor...


Neden otodidaktizm?



1. Teknoloji, yeni farkındalıklar iş ve yaşam biçimlerini/alışkanlıklarını değiştirmeyi zorunlu kılıyor.

2. Bu nedenle değişim ve öğrenilmesi gereken şeylerin sayısı, kapsamı çok fazla ve çok hızlı artıyor.

3. Daha okulu, akademik literatürü gelişmeden pek çok konu hayatımıza giriveriyor.
    Yepyeni ihtiyaçlar, sorunlar, fırsatlar, tehditler yaratıyor. Yani gitmek istesek de pek çok konunun
    okulu oluşamadan, sorusu, ihtiyacı oluşuyor...

4. Geleneksel eğitim içeriklerinin, yöntemlerinin, araçlarının çoğu kısa sürede işlevsizleşiyor.

5. Giderek artan hız ve çeşitlilikte, bilgiye, uzmana, kaynağa vb. erişim farklı ve çoklu kanallardan
     olanaklı ve kolay hale geliyor. Dijital kanallardan öğrenme olanakları ise tersine, kolaylaşıyor,
     çoğalıyor ve ucuzluyor.

6. Klasik kanallardan eğitim almak giderek pahalılaşıyor insanların geliri düşüyor ve aradaki makas,     açıldıkça açılıyor.

7. İnsanlar odaklanmak ve derinleşmek istedikleri alanlar dışında gereksiz şeyler öğrenmeye 
     çalışarak vakit kaybetmek istemiyorlar. İşte bu nedenlerle diyorum ki gelişmek, değişmek
     isteyene artık bahane yok... Yol ardına kadar açık. Üstelik de bu, zaten neredeyse antik
     çağlardan beri kullanılan  bir yöntemmiş... İlerleyelim:)


O zaman bu yüzyıla yeni bir isim daha takabiliriz... Otodidakt Çağı...
                                
                                                                       *********************************

Yazının orjinal halini okumak için aşağıdaki kupüre tıklayınız.

Bu yazı Martı Dijital için yazılmıştır. @MartiDergisi ´ndeki diğer yazılarımı okumak için tıklayınız

                                                                           ***************************

Ufuk Tarhan'ın “Yarının İşini Yarına Bırakma” kitabı için > https://yarininisiniyarinabirakma.com/

Ufuk Tarhan'ın “T-İnsan” kitabı için > https://www.t-insan.com
Bireysel Antrenörlük almak için > Buraya tıklayınız 
Hizmetlerimiz & Eğitim &  Seminerlerimiz
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini buradan takip edebilirsiniz.