Futurly - 45, bilim teknoloji, dijitalleşme ve fütürizmle ilgili her hafta 5 haber
Ufuk Tarhan’ın sosyal medya, blog, kitap, vb. linkleri:  https://taplink.cc/futuristufuk

Netflix, Sansür dolu bir dünyaya uyum sağlamaya çalışıyor...



Televizyonlarda alışmıştık, şimdi sıra internet üzerinden yayın yapan platformlarda. Onlar da sansürden nasibini almaya ve ülkelerin özel hassasiyetlerine göre revizyonlar yapmaya başladılar. Sansür konusundan etkilenen en önemli yayıncılardan biri Türkiye’de de 1.5 milyon abonesi bulunan Netflix.  “Breaking Bad, El Camino” için hazırladığı fragmanın Türkiye’de yayınlanacak olan versiyonunda arabanın camından dışarı çıkan elden sigarayı kaldıran, bir başka dizide ayıp bulunabileceği için yükseltilmiş parmakları bulanıklaştıran ve buna benzer önlemlerle Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun hışmına uğramamaya çalışan Netflix ve diğer dijital kanallar, bakalım ilerleyen zamanlarda neler yaşayacaklar… Ve bizler neler seyredebileceğiz ya da seyredemeyeceğiz.
 
Aslında sansürlenmek istenen konular; “toplumun ulusal ve ahlaki değerlerine aykırı, bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımını teşvik eden, suç işlemeyi yücelten, müstehcenliğe özendiren, Türkçenin argo ve kalitesiz kullanıldığı vb.” durumlarla ilgili. Bunlara itiraz etmek mümkün değil. Gerçekten hepsi de olmaması gereken unsurlar. Ancak her biri ince ayrıntılarda yoruma açık. Kimin, nasıl, ne kadar, neden uygulayacağı ile ilgili net çizgiler belirlemek mümkün değil diyenlerin sayısı hiç de az değil. İtiraz edenlerden gelen bir başka görüş de bu yayınların para ile izlenen platformlarda olması ve tüm içeriklerde yaş sınırı ve diğer uyarıların bulunması. Deniyor ki “eğer birileri bu uyarılara rağmen cinselliğe maruz kalıyorsa, kendi izlemeyi seçtiği için kalıyordur” sansürle özgürlükler sınırlandırılamaz. Pek çok kişi bu argümanın biraz zorlama olduğunu ileri sürerek, makul bir sansürü destekliyor. Sansür, yeni çağın, böyle her büyük dönüşüm devrinde olduğu gibi hararetli ve hep gündemde olacak konularının başında gelecek gibi görünüyor.
 
Kaynak ve daha detaylı okuma için tıklayın


​Uykunun beyindeki toksinleri nasıl temizlediği anlaşıldı!..



Beyin hücrelerinin uyku sırasında onarıldığı ve uykunun öğrenme yeteneğine önemli katkı yaptığı biliniyordu. Ancak şimdi uyku sırasında beynin fiziksel ve kimyasal olarak da temizlendiği belirlendi. Boston Üniversitesi Doçent’lerinden Laura Lewis, REM dışı uykudaki senkronize beyin dalgalarının kişinin beynindeki toksinlerin birikmesini önlemekte kilit rol oynadığını ortaya çıkardı. 2013’te fareler üzerinde yapılan önemli bir araştırma, kemirgenlerin uyurken Alzheimer hastalığına katkıda bulunabilecek beta amiloid gibi toksinlerin temizlendiğini göstermişti. Lewis, bu toksinlerin nasıl temizlendiğini ve bu işlemin neden sadece uykuda gerçekleştiğini merak ediyordu. Temizliği beynin etrafında akan berrak, suya benzer bir sıvı olan beyin omurilik sıvısının yaptığından şüpheleniyordu, ancak bunun neden uykuda ve uykunun hangi aşamasında olduğunu bulamıyordu. Sonunda keşfetti. REM dışı uyku sırasında nöronlar senkronize olmaya, aynı anda açılıp kapanmaya başlıyor ve tüm nöronlar sessizleşmeye geçiyor, bu nedenle de fazla oksijene ihtiyaç duymadıkları için beyine daha az kan akıyor. İşte tam bu aşamada beyin omurilik sıvısı gayet hızlı biçimde arta kalan boşluğu doldurarak, beyinde dolaşmaya ve beta amiloid gibi biriken metabolik yan ürünleri beyinden temizlemeye başlıyor.  Beyin fonksiyonlarının korunması açısından çok önemli buluşların yolunu açacak bir gelişme gibi görünüyor...
 
Kaynak ve daha detaylı okuma için tıklayın


Uzay istasyonundaki sesleri dinleyen ve tehlikeyi haber veren uçan robot  yapıldı!..



Pek çok aletin çalıştığı her ortamda ses değişimleri ya da farklı sesler, tıkırtılar, ritmin değişmesi vb. önemli aksaklıklara işaret eder, ön haberci gibidirler. Ancak tüm seslerin ve özellikle henüz zayıf seviyedelerken kritik olanların duyulup, ayırt edilebilmesi hiç kolay, çoğu zaman mümkün de değildir.
 
Özellikle uzay istasyonlarında, ulaşım araçlarında insan kulağının kolayca algılayamadığı olağan dışı sesler çok önemli ve astronotlar için gürültüleri izlemek hayatidir. Uzay çalışmalarında ya da önemli testlerde vb. öyle durumlar gelişir ki birkaç saat süren manuel ses kontrolleri yapılması gerekir. İşte bu ihtiyaçlar için Nasa ve Bosch, uzay istasyonunda dolaşacak ve endişe verici tıkırdamaları saptayıp iletecek hassas bir mikrofon seti ile donanmış, SoundSee teknolojisi ile uçan robot ürettiler. Yapay Zekası ile sürekli öğrenmeye de devam edecek olan robot, istasyonun etrafında uçacak ve astronotlara gün boyunca akustik haritalama yapacak, alışılmadık seslere karşı uyaracak. Bu tür cihazların geliştirilmesi; sızıntıları saptamak, oksijen üretimi, oksijen sirkülasyonu, su geri kazanımı, hava sıcaklığı ve basınç kontrolü gibi pek çok alandaki anormallikleri bulmak için yepyeni adımlar atılmasına da yol açacak.
 
Kaynak ve daha detaylı okuma için tıklayın


​Singapur semalarında Volocopter...


Video için görsele tıklayın 

Singapur semalarında Volocopter uçmaya başladı ve son yıllarda peş peşe duyduğumuz “kent içi hava taksisine başlıyoruz” furyasına bir yenisi daha eklendi. Hava taksisinin Singapur, Marina Körfezi üzerindeki ilk uçuşu yaklaşık iki dakika sürdü. Reklamlarda Volocopter’in üç dakikalık test yapacağı belirtilmesine rağmen, havanın bozması ve gök gürültüsü nedeniyle uçuş belirlenen süreye bir dakika kala erken bitirildi. Gelecekteki uçuşların tamamen otonom olması beklense de bu uçuş pilot tarafından yönetildi. Hava taksisinin üreticisi Alman havacılık şirketi Volocopter, daha önce Almanya, Dubai ve Finlandiya'da halka açık gösteri uçuşları gerçekleştirmişti. Volocopter, geleneksel helikopterlere eşdeğer, dikey kalkıp-inebilen bir drone yapısında. Elektrikle çalışıyor, normal helikopterlerden daha güvenli, sessiz ve emisyonsuz bir alternatif sunduğu için cazip görünüyor. Otonom ya da bir pilotla birlikte iki kişi ile birlikte bagajlarını 30 kilometre uzağa uçurabiliyor.  Şehirlerdeki 110 km hıza kadar olan yüksek trafikli rotalarda çok işe yarayacağı iddia ediliyor.
 
Kaynak ve daha detaylı okuma için tıklayın


Perakende devlerinin yakın gelecekteki teslimat savaşları havada olacak...


Video için görsele tıklayın 

Anlaşılan perakende devlerinin yakın gelecekteki teslimat savaşları havada olacak. Uber’in sahici bir test gerçekleştirdiği bu videoya göre şirket gelecek yaz San Diego'da yemek teslimatını drone’larla yapmayı planlıyor. İki kişi için akşam yemeği taşıyabilecek şekilde tasarlanan Uber Eats Taşıyıcı Drone, kısa mesafeler için kullanışlı görünüyor ve toplam 8 dakikada yükleme, erişim ve boşaltım yapabiliyor. Uber’in yaygın uygulamadaki planı ise  yemekleri restorandan, bir Uber şoförünün alması ve müşteriye kalan son birkaç mil için drone’un yollanması. Uber Eats şimdiye kadar McDonald's'dan San Diego Üniversitesi'ne birkaç deneme teslimatı gerçekleştirmiş durumda.
 
Drone’la teslimat işinde hazırlık yapan ve kısa sürede başlıyoruz diyen diğer önemli firma Amazon Prime Air. Ve yanı sıra tabii ki pek çok sektörde, çok farklı alanlar ve fonksiyonar için henüz ismini dahi duymadığımız startup’lar harıl harıl bu konuda çalışıyorlar.
 
Kaynak ve daha detaylı okuma için tıklayın

******************

Ufuk Tarhan'ın T-İnsan kitabı için > http://www.t-insan.com
Bireysel Antrenörlük almak için > https://goo.gl/6RfGXa 
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;  lütfen > burayı tıklayınız 
Hizmetlerimiz & Eğitim &  Seminerlerimiz     I     M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini  LinkedInInstagram, FacebookYouTubeTwitter 'dan takip edebilirsiniz.