Milenyum Nesli (Millennium Generation) İle Gelecek
Birbirlerinden önemli farklarla ayrılan önceki kuşaklar, tam Türkçe karşılıkları olmadığı için, orijinal deyişleriyle;
• Sessiz Nesil (1928 – 1945) 96 - 79
• Baby Boomer – BB (1946-1964) 78 - 60
• X Kuşağı (1965-1980) 59 - 44
• Y (Why) Generation / Millennials / Gen Next (1981-1996) 43 - 28
• Z-ilenyum Kuşağı (1993-2000) - Y kuşağının sonundan üç yıl önce, Z kuşağının başlangıcından üç yıl sonra doğan mikro nesil. 31 - 24
• Z Jenerasyonu (1997-2010) 27 - 14
• Alpha (2011 > ………. ) 13 -
Şimdi de Milenyum Nesli (Millennium Generation) 2000 sonrası doğanlar diye anılan bir nesille karşı karşıyayız. Kısacası M-GEN´ler...
M-GEN´lerin tipik özellikleri:
- M-GEN´leri, her yere taşınabilen ve hep yanlarında olan küçük aygıtlarıyla hemen fark ediyoruz. Akıllı, mobil cihazları
M-GEN'lerin ayrılmaz parçaları.
- Web´de sörf, mobil oyunlar, sosyal medyada iletişim, iş yapma, mesajlaşma, blogging ve chat gibi çeşitli dijital eğlenceler, onların tipik ve de ortak zevklerini yansıtıyor.
- M-GEN´ler, refah düzeyi ebeveynlerininkinden daha yüksek, daha güvenli ve korunaklı ortamlara doğuyorlar. Bu, onları aile koşul ve değerlerine, aynı zamanda da birbirlerine daha bağımlı hale getiriyor.
- Yeni teknolojik olanaklar, iletişim ve ulaşım kolaylıkları ile hep bir aradalar. Uzakta olsalar bile ufak cihazlarıyla her an sözel, hatta görsel iletişim kurarak, birbirlerine bağlanabiliyorlar.
- Onlar, önceki nesillerden farklı olarak, "network, sosyal ağ" gençleri; mutlaka ve dijital, çeşitli ağların üyeleri oluyorlar. Herhangi bir dijital ağa dahil olmayan M-GEN yok!
- Bağlılık, daha çok ve kolay ilişki kurmak, pozitif etkiler yapıyor. Aşırı uçlarda negatif sonuçlar da oluşuyor. Aynı anda birden fazla konuyla ilgilenebilme (multi-tasking) becerileri gelişiyor. Ancak, bu avantajlar, dikkat ve konsantrasyon zorluklarıyla dezavantaja da dönüşebiliyor.
- Olanak, seçenek, uyaran fazlalığı eğlenceyi erteleme güçlüğü yaşamalarına neden oluyor. Bu da onların başarıya giderken önlerine çıkan en önemli engel haline geliyor. Çünkü odaklanamıyor, seçemiyorlar...
M-GEN´ler, dijital çağda büyüyen ve yaşayan ilk nesil...
- Geleneksel eğitim yolları, onlar için yeterli ve etkili değil. Algılamalarını sağlamak, ancak işbirliği içinde, katılımcı olmalarıyla mümkün.
- Onlar, kendi zamanlarında, kendi belirledikleri koşullarda öğrenmek istiyorlar.
- Yaratıcılığa izin veren aktivitelerden hoşlanıyorlar. Kendilerini ilgilendiren "gerçek yaşam" konuları ilgilerini çekiyor. Onlara birşey kabul ettirmek, onlarla birlikte birşey yapmak, ancak M-GEN´lerin aktif katılımcı olmalarıyla sağlanabiliyor. Edilgenliği kabul etmiyorlar.
- Uzun dönemli hafızaları, ezberden çok oyun, hikayeleştirme ve hayaller ile etkin hale gelebiliyor. Birşey öğretirken, canlandırmayla onların kendi örneklerini oluşturmaları işi kolaylaştırıyor. Kotarılması gerekenler ile kendi yaşam deneyimleri arasında ilinti kurmayı istiyorlar. Aksi halde tepkili oluyorlar.
- Bir taraftan, M-GEN´in yukarıda değinilen farklılıklarına uygun eğitim sistemleri ve yaklaşımlar geliştirmek, gittikçe önemli ve acil hale geliyor. Diğer taraftan da gelişmiş ülkelerde bile eğitimciler, pedagoglar, psikologlar, sosyologlar, anne-babalar, pazarlamacılar ve ilgili herkes, bu kuşağın şifresini daha yeni yeni çözmeye çalışıyor.
Ve şu gerçek önümüzde yanıp sönüyor;
2020 de, doğumlarından itibaren dijital ağları kullanan ve millennials (milenyum nesli) denen gençler iş dünyasının %50´sini oluşturacaklar.
2030´da bu oran %75´e çıkacak.
Gelecek hızlı gelecek ve bu oranlar hayatın gerçeği olacak. Hazır mısınız?
******************
Ufuk Tarhan'ın “Yarının İşini Yarına Bırakma” kitabı için > https://yarininisiniyarinabirakma.com/ Ufuk Tarhan'ın “T-İnsan” kitabı için > https://www.t-insan.com
Bireysel Antrenörlük almak için > Buraya tıklayınız
Hizmetlerimiz & Eğitim & Seminerlerimiz
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini buradan takip edebilirsiniz.
