Tahmin yetmez, tarif gerek... Reaktif out! Proaktif in... Uzgörü; Geleceğe bakışın fütürist tanımı...
İnsanı diğer canlılardan ayıran üstünlük;
Duygularını da kullanarak "düşünebilmesi".
Geleceği düşünmek, merak etmek, önlem almak insanın ortaya çıkışıyla beraber var olan bir durum.
Aslında, her kurumsal ve bireysel kararımızı geleceği düşünerek, farklı seçenekler arasında tercihler
kullanarak yapıyoruz.
Yakın denebilecek zamanlara kadar daha çok; temel bilimler ve teknoloji alanında çalışanlar,
geleceği tahmin etmekle ilgili çalışmalar yapıyor, sosyal bilimlerse kısa dönemli tahminlere
yöneliyorlardı.
Geleceği tahmin etme çalışmaları 1930’larda başlayıp, 1960’larda gelişerek arttı.
Araştırmacıların kullandıkları en yaygın yöntemler
1- Delfi Anketi (Delphi Survey),
2- Senaryo Planlama (Scenario Planning),
3- Karşılıklı Etki Analizi (Cross Impact Analysis) ve
4- Bilgisayar Destekli Simülasyon olarak dikkat çekti.
Soğuk Savaş sonrası tahminler...
Bu yöntemlerden, Soğuk Savaş dönemi ve sonrasında başta Amerika olmak üzere, gelişmiş
ülkelerle büyük firmalar, özellikle savunma sanayinde, daha çok teknolojik ilerleme ve strateji
geliştirme gibi konularda yararlandılar.
Geleceği tahmin- "forecasting"- yaklaşımında, yukarıda belirtilen yöntemlerden birini kullanarak
en yüksek olasılığı belirlemek ağırlık kazanıyor ve aslında bugün hızla ağırlık ve önem kazanan
uzgörü-foresight yaklaşım ve çalışmalarının ilk temellerini oluşturuyor.
1973 petrol krizi tahmin edilemeyince...
Özellikle 1973 petrol krizinin tahmin edilememesinden sonra, bu şekilde yapılan gelecek
tahminlerinin geçerliliği ve güvenilirliği sorgulanmaya, iş ve yaşam koşulları, toplumsal yapılar
karmaşıklaştıkça karar verme sürecinde etkili olan faktörlerin değişmesi gerektiği tartışılmaya
başlandı.
Sadece, eğilimler-trendler-, itici güçler-driver-, ekonomik göstereler-economic inidicators gibi
belirleyicileri kullanan basit tahmin yöntemleri bu dönemden sonra tamamen ortadan kalkmadı,
ancak temel varsayımları önemli değişikliklere uğradı. Zamanda süreklilik ve lineerlik kavramının
olmadığı, süreksizliğin de olduğu varsayımının kabulüyle tahminler geleceğin, tamamen geçmişin
bir uzantısı olmadığı düşünülerek ve çok deterministik olmayan bir biçimde yapılmaya başlandı.
´80 sonrası > Reaktif yerine, Proaktif
1980´lerde gelecek odaklı politika ve strateji oluşturmada, gelişmeleri tahmin edip pozisyon almayı
öngören reaktif yaklaşımın yerini, proaktif olmak aldı.
Gelecek için farklı seçenekler olduğunu kabul eden, geleceği değiştirmeye, onu kontrol etmeye
dayalı bir bakış açısı benimsenmeye başlandı.
Bu dönemlerden sonra, evrensel, ulusal, bölgesel, sektörel ve hatta kişisel gelişmeleri tahmin
etmenin sadece teknolojik Ar-Ge çalışmalarıyla mümkün olmadığı, sosyal, psikolojik, ekonomik ve
politik boyutların da bütün bir sistemi etkilediği, bu faktörlerin de göz önüne alınması gereği fark
edildi.
Ekosistem, interdependency-birbirine bağlımlılık kavram ve yaklaşımları yaygınlaştı. Bilim ve
teknoloji alanında dahi pazar odaklı, sosyal ve demografik eğilimleri göz önüne alan geniş bir bakış
açısı ağırlık kazandı.
Geleceği tahmin etmek yerine gelecek vizyonu...
Artık geleceği tahmin etmek, sadece uzman veya bilim insanlarının değil,
bütün paydaşların katıldığı, uzlaştığı bir gelecek vizyonu oluşturma süreci olarak algılanıyor.
Fütürist bakış açısı, Geleceği Yönetmek", hatta Değişimin Önüne Geçmek gibi yaklaşımlar ağırlık
kazanıyor ve Uzgörü kavramına götürüyor...
Uzgörü´nin 3 U´su
Uzgörü, foresight´tan türemiş, aşağıdaki U´ları içerecek şekilde
biraz da yorumlanmış bir kavram, tanım;
Uzak görüş
Uzman görüş
Uzlaşmacı görüş
Uzlaşmada da 3 boyutlu bir bileşen yapısı var;
- İnsanlar arası uzlaşma (bu olmadan hiç bir bakış, yöntem işe yaramıyor!)
- Zamansal uzlaşma (dün-bugün-yarın arasında akışkanlık sağlamalıyız)
- Disiplinler arası uzlaşma (Fen-Sosyal, Somut-Soyut, Sanat-Spor- vbg.. )
Uzgörülü olana başarısızlık da uzak!
Uzgörülü olmak, fütürist, yaratıcı, problem çözücü, esnek, katılımcı ve organize bir yaklaşımla
uzun dönemli gelecekle bağlantı kurmayı, geleceği yönetmeyi ve yaratmayı amaçlıyor.
Bunlar da ´başarılı, mutlu, sağlıklı, sürdürülebilir´ olmayı yakınsaklaştırıyor, tersini uzaklaştırıyor...
Uzun lafın kısası; Gelecekte başarı için artık öngörü yetmiyor!
Uzgörülü bakış ve Fütürist yaklaşım şart!
Forecast yerini, foresight’a bırakıyor… Bırakmalı...
******************************
Daha iyi bir gelecek için hizmetlerimiz hakkında bilgilenmek,
Seminer-Workshop-Moderasyon-İçerik-Etkinlik Kurgusu vb. talepleri için görüşmek,
Özel-özgün çalışmalarla işinize, hayatınıza dair iyileştirmeler yapmak üzere Antrenörlük almak
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;
Başvuru ve sorularınız için lütfen > burayı tıklayınız
Hizmetlerimiz & Eğitim & Seminerlerimiz I M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini Twitter ve Facebook dan takip edebilirsiniz.