Başarılı bir gelecek’ için gereken 5 beceri!..
Gençler ve ebeveynler sanıyorlar ki geleceği sınavlar, üniversite-bölüm-meslek tercihleri şekillendirecek!..
Yaza yaza parmaklarımız nasır bağladı ama bir kez daha yazalım; Yok öyle bir şey!
Kuşkusuz iyi eğitim almak, yüksek notlar, kabul görmüş, prestijli meslekler edinmek “eğer” birey tüm bu yetkinliklerle ne yapacağını biliyorsa, yaşama anlam, değer katabiliyorsa önemli ve işe yarar şeylerdir. Değilse de hiçbir işe yaramazlar!
Eğer marka okullardan diplomalar, titrler, yaldızlı/yıldızlı karneler, belgeler, apoletler, plaketler, kupalar vb. tek başlarına yeterli olsalardı, dünyada onca bunlara sahip ama hala yolunu arayan ya da zarar, ziyan hayatlar yaşayan insanları nasıl izah ederdik?
Geçenlerde sosyal medyada rastladığım bir öykü beni çok sarstı. Fırsat bulduğum her yerde, özellikle de kafasını tercihe, skora, teste, sınava takmış ebeveyn ve gençlere anlatıyorum. Hikaye şu;
Almanya’da bir lise müdürü her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş;
“Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup, yaktığı insanlar… Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim şudur; öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.”
Aslında çok ama çok şey anlatan, kısacık ama anlamı çok uzun, çok derin, çok boyutlu bir pragraf… Herkesin defalarca okuyup, hatırlayıp, düşünmesi ve kendine, düşünce sistemine yeniden ayar vermesi gerekir… Özellikle de “Dijitalleşme, Sanallaşma, Yapay-Zeka, Giyilebilir Teknolojiler, Şeylerin İnterneti, Robotlaşma, Hologram, Nano, Genetik, Enerji Devrimi, 3 Boyutlu Yazıcılar, Arttırılmış Gerçeklik vb. ” gibi kavramlar, uygulamalar, gelişmeler çılgınca bir hızla hayatımıza giriyorken… Hele de insanlık bunların artık sadece konuşulmadığı, bizzat yaşandığı bir evrim dönemindeyken…
Mutlaka alışılagelmiş yaklaşımlara, takıntılara bambaşka gözlerle bakmak, farklı, cesur akıllarla düşünmek, yenilikçi, gelecekçi bakış açısıyla tutkuyla ve çok çalışmaya hazırlanmak lazım…
Bir işe yaramak, dünyaya hayrının dokunması için diploma şart değil!
Ortada bu kadar çıplak bir gerçek varken, asıl kazanılması gereken değerlere ihtiyaç, açlık öylece büyürken işlevsizleşmiş mesleklerin ve onlar için alınan-verilen eğitimin gereğinden fazla, bilinçsizce önemsenmesi tedirgin edici. Lütfen şunu artık algılayalım; bilinen meslekler, bölümler, dallar aslında sadece organizasyonel ve artık kesinlikle yetersiz kalan “idari” tanımlamalardır. 30-40 yıl içinde yepyeni bir dünyaya, hatta Uzay Çağına adım atacağımız, 130 yaşında insanların hala aktif olduğu bir dünyayı hayal etmemiz “uçuk-kaçık” sayılmıyorken, “hangi meslek?” sorusu bana pek anlamlı gelmiyor. Bilinen meslekler çok hızla önemlerini yitiriyor. Yitirecek. Ya da müthiş değişecek, farklılaşacak, çoğalacak, bölünecek.
Bu durumda gençlerin ezberlere, genelin beğenisine, yönlendirmesine, itelemesine göre değil, yeteneğine en uygun, en çok sevdiği alanlarda (eğer mümkünse) eğitim alması en akıllıca şey olacaktır.
Yok eğer alamıyorsa, bir sınav kazanıp bir yerlere giremiyorsa ya da istediği bölüme gidemiyorsa da hiç dert etmemesi, yine en akıllıca şey olacaktır. Çünkü o alınan diplomaların, eğer kendisi ve içeriği geleceğe uyumlanmamışsa, eklenmemişse hiçbir kıymeti olmayacaktır.
Ayrıca süratle yayılan, çoğu bedava online, uzaktan, internet aracılığı ile eğitim olanakları, dijital rozetler, uzmanlık belgeleri hızla okulların, diplomaların yerini almaktadır. O halde insanların bir beceri, meslek sahibi olması için ille de geleneksel bir okula gitmesi artık şart değildir. Hal böyle ise “ne konuşuyoruz o zaman?” Niye bu şuursuz sınav, tercih takıntısı?
İlle de “neye odaklanalım, nasıl ilerleyelim, ne yapalım? diyenlere;
Gençler, aileler; mesleğe değil, bireyin, gencin yeteneğine en yakın alana odaklanmak üzere dikkat kesilmeli. O alan için açılan, o alana en yakın bölümler, alanlar, okullar tercih edilmeli. Çünkü asıl önemli olan beceriler ve bu becerilerin derinleştirildiği alanlar, sevilen konular olacak.
Özetle “meslek” takıntısını, meslek seçimine odaklanmayı sıhhatsiz buluyorum.
Son olarak meslek, alan ne olursa olsun mutlaka kazanılması gereken, gelecekte “başarılı iş” yapma iddiasında olacak herkesin “iyi insan olmaya” ilaveten bilmesi gereken 5 beceri sıralayabilirim;
1. Bilgisayar programcılığı, mühendisliği, developer’lık yani kodlama yapabilmeyi sağlayacak tüm alanlar bence açık ara joker gibi ve altın bilezik diyebileceğim kıymettedir. Bir numaraya koyuyorum. Uzaktan, yakından ilintili, ilgili bölümlere balıklama atlayın diyorum...
2. İkinci sıraya “Grafik, Görsel, Dijital Tasarımcılığını” alıyorum. Yukarıda anlattığım gibi, kodlanan ve dijitalleşen her şeyin bir de şekle, şemaile bürünmesi, görsellik kazanması gerekecek. Tüm kodlanan “şeyleri” 3 boyutlu, hologram hatta sentetik deri vb. uygun kılıflar, renkler, desenler içinde cisme dönüşmüş olarak görmek isteyeceğiz. Kim yapacak onları? Tabii ki grafik, görsel, dijital tasarımcılar...
3. Ses, müzik tasarımcıları daha doğrusu her kategoride “Tasarımcılık, Toparlayıcılık / Aggregator’lık” müthiş önemli olacak, çünkü yukarıdaki iki önemli alanın yarattıklarını tamamlayacak sese, müziğe ve onların tam yerli yerine konulmasına da ihtiyacımız olacak. Bu konuda uzmanlar olmaksızın işler tamamlanamayacak. Yerinde kullanılan bir “tıss...” bile tüm anlatılmak isteneni değiştirecek...
4. Aslında yukarıdaki 3 adımın bir işe yaraması, bir ihtiyacı çözmesi için şu ana kadar sadece bizi eğlendirsin, hoşluk yaratsın kategorisinde algıladığımız sanatçıların yıldızı müthiş parlayacak. Müzisyen, ressam, heykeltıraş, senarist, hikâyeci, editör gibi mesleklere, becerilere sahip, sanatçılar atölyelerden, stüdyolardan ofislere hızlı geçiş yapacaklar. Tabii onların da “dijital, teknolojik kafa” ile düşünebilenleri daha çok öne çıkacak.
5. Fütüristler, Gelecek Tasarımcıları, Gelecek Bilimcileri, Gelecek Stratejistleri, Gelecek Senaristleri, Kurgucuları her kurum için giderek hayati önemde ve vazgeçilmez mesleklere dönüşecek. Henüz bunların da yaygınlaşmış bölümü, okulu yok. Ya yurt dışında okuyarak ya “otodidakt” yöntemle bu alanda mutlaka kendinizi geliştirmelisiniz.
Kuşkusuz mühendislik, hukuk, doktorluk, eczacılık, mimarlık vb. meslekler bir müddet daha geçerli olacak ancak yeniçağa, dijitale ve teknolojiye, yukarıdaki becerilerle beraber adapte olabilmişlerse...
Yurt dışında okumak isteyenlere, olanağı olanlara önereceğim yerler ve okullar;
Şehirler: Palo Alto/California, Londra, Boston, Hong Kong, Paris, New York, Seoul, Tokyo, Melburne, Sydney, Barcelona.
Marka olmuş, büyük üniversiteleri tercih etsinler. Çünkü marka olmak, kalmak kolay değildir. O yüzden eğitim ve olanaklar diğerlerinden daha iyidir. Ya da iyi olma olasılığı yüksektir. Aslına bakarsanız, bu soru çok sık soruluyor diye yazıyorum. Yoksa hep savunduğum şey; becerikli, akıllı, iyi insan olmayı öğreten her yer, koşul ve durum tercih edilmelidir. Diploma artık önemli değildir. Hatırlatırım, Google’da çalışanların %14’ü diplomasız.
Bunu da okuyabilirsiniz; Geleceğin Meslekleri
Bu yazıyı Hürriyet Eğitim için yazdım. Orijinalini okumak için buraya tıklayın.
******************
Daha iyi bir gelecek için hizmetlerimiz hakkında bilgilenmek,
Seminer-Workshop-Moderasyon-İçerik-Etkinlik Kurgusu vb. talepleri için görüşmek,
Özel-özgün çalışmalarla işinize, hayatınıza dair iyileştirmeler yapmak üzere Antrenörlük almak
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;
Başvuru ve sorularınız için lütfen > burayı tıklayınız
Hizmetlerimiz & Eğitim & Seminerlerimiz I M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini Twitter ve Facebook dan takip edebilirsiniz.